Saturday, July 30, 2005


سيل سوپورهاي (سيلسپور-سيرسپور) ساوه و ري

Bir Kısım Ceridlinin İran’a Gitmesi



1606-1607 yılında Safavi Devleti Hükümdarı Şah Abbas zamanında Safavilerin “Erivan” kuşatması esnasında Türkiye’den Silsüpür Ceridinden olan insanlar Şah Abbas’ın yanına gelmişler, Şah Abbas da onlara Save ve Rey ve taraflarında yurt vermiştir. Aynı tarihte Türkiye’de ki Ceridlinin bir kısmı da Cerid Silsüpür adı ile anılıyordu. Türkiye’deki Silsüpür Ceridinin başında bulunan aile hâla varlığını sürdürmektedir.

İran’a gelen Silsüpürlerin başı Halil adında bir bey olup Şah Abbas ona Sultanlık ünvanı vermiştir. Silsüpür Halil Sultan 1609 yılında buyruğunda üç yüz kadar asker ile Kürdistan üzerine gönderilen emirler arasında bulunmuş Urmiye şehri civarındaki Dumdum Kalesi’nin fethine iştirak etmiştir. Halil Sultan sonra Bağdat’ın muhasarasına katılmış (1616) ve Osmanlı erzak gemilerinin gelmesine mani olmak için Samarra taraflarına gönderilmiştir.

Türkiye’den gelen Silsüpür Ceridi iki bin çadır idi. Şah Abbas bunlardan bir kısmını Korucular arasına dahil etmiş geri kalanlarını da Halil Sultan’ın emrine vermişti. Bu oymağın, Şah Safi zamanında Azerbaycan’da yaşadığını biliyoruz. 1654-1655 yılında elçilikle İstanbul’a gönderilen Kelb-i Ali Sultan da Silsüpür Ceridinden idi. Kelb-i Ali Sultan’ın (1663-1664) yılında hayatta olduğu görülüyor. Silsüpür Ceridi XVIII. Yüzyılda da varlıklarını devam ettirmişlerdir. 1748-1749 yılında Çağdavu Başlık mevkiinde bulunan Mansur Han Silsüpür Ceridi oymağından idi.

Osmanlı Devleti’nin yanlış siyaseti yüzünden Anadolu’dan pek çok Türk İran’a gitmiştir. Bu yüzden Türk halkı içinde nüfus boşlukları meydana gelmiştir. Bu durum Anadolu Türklerinin nüfuslarının azalmasına ve yoksullaşmalarına Osmanlı Devleti’nin de gücünü kaybetmesine sebep oldu. Osmanlı idarecileri hiçbir zaman bunun farkına varamadılar.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home